Marküteri Sanatı ve Tekniği
Marküteri sanatı değişik renklerdeki ahşap kaplamaların kesilip iç içe yerleştirilerek boya kullanılmadan ağaçların doğal renkleri ile yapılan bir oyma sanatıdır.
Bu sanatın geçmişi eski Mısır’a kadar uzanıyor. Kraliçe Kleopatra’nın sarayında bu sanatı yapan ustalar tüm hünerlerini göstererek eserlerini Kleopatra’ya beğendirmek için birbirleriyle yarışıyorlardı. Kraliçenin istediği sanat eserleri en kısa sürede yapılmalıydı. Kleopatra’nın zulmünden korkan sanatkârlar kraliçeyi memnun edebilmek için, sarayın dört bir yanını göz zevkine hitap eden sanat eserleriyle süslemeye başlar.
Çok değişik tarzlarda süsleme teknikleri bulunur ve kraliçeye özel olarak sunulur. İsmi bilinmeyen Mısırlı bir sanatkârın tasarımı tamamlanmış bir eşyanın üzerinde çeşitli geometrik şekilleri, öngördüğü motifleri yan yana getirerek mobilyalarda uygulaması sonucu ortaya çıkan eserler kraliçenin takdirini toplar.
Böylece Mısırlı sanatçıların kraliçe Kleopatra’yı memnun etme uğraşları sonucunda bu sanat doğar. Sarayı süsleyen eşyalar, daha sonraları Fransa, İran, Arabistan ve İtalya’ya da yayılır.
Zaman ilerledikçe atölyeler çoğalmaya başlar ve eserler yavaş yavaş eski ihtişamını kaybeder. 20. yüzyıla gelindiğindeyse bir zamanların en gözde sanatı duraklama dönemine girer. Günümüzdeyse yaygın olarak Fransa’da varlığını sürdürüyor. Osmanlıda da yaygınlaşan marküteri sanatı bizzat Fatih Sultan Mehmet Han tarafından da yapılmaktaydı. Osmanlı da bu kadar yaygınlaşan bu sanat daha sonra Marküteri Marküteri unutulmaya yüz tutmuş ve günümüzde yok denecek kadar azalmıştır. Titiz bir çalışma gerektiren marküteri sanatı farklı renklerdeki ahşapların bir araya getirilmesi ile yapılmaktadır. Yapılan her eser kişiye özel olup ikincisini yapmak mümkün olmamaktadır. Ahşabın içindeki desen her zaman değiştiği için aynı deseni bulmak çok zordur . Sanatı seven insanlar için marküteri eserlere sahip olmak bir ayrıcalıktır. Eski çağların en önemli ahşap sanatı Marküteri’yi , günümüz lazer teknolojisiyle buluşturarak devam ettiriyorlar. Renkler, desenler, çiçek motifleri, yöresel, etnik motifler göz kamaştırıcı ahşap sanat eserlerine dönüşüyor. Sofistike ve çarpıcı tarzını evinde , işyerinde hissettirmek isteyenlere olağanüstü güzellik ve kalitede çözümler sunabiliyor bu sanat.
En üst düzeyde ahşap işleme bilgisi ve el işçiliği gerektiren bu zemin kaplaması masif ağaçdan yapıldığı için çok estetik ve uzun ömürlüdür. Günümüzde lüks mekan zeminlerinde, saray ve başkanlık konutu gibi mekanlarda sıkça uygulaması yapılmaktadır. Marküteri sanatı ıslak zeminler haricinde her türlü eşyada kullanılıyor.
Genellikle; yemek odası, yatak odası takımları, sehpa, sandık, yemek masası ve tablolarda tercih ediliyor. Süslemeler, 0,5 mm’den daha ince ve kalın olarak yüzlerce metre kesimin yan yana getirilmesiyle oluşturuluyor. Hatta bazen santimetrekarenin içinde, 100 adet hareketin meydana geldiği mozaikler de yer alabiliyor.